Başlıksız-1

Saç ekimi, onlarca yıldır gelişmekte ve yeni teknikler her zamankinden daha iyi sonuçlar vermeye başlamaktadır. Bununla birlikte, saç ekimine dair sınırlayıcı faktörlerden biri her zaman donör alanlarında bulunan greft miktarı olmuştur. Bu konuda bazı yeni gelişmeler ortaya çıkmıştır.n

Geleneksel Donör Alanları

nGeleneksel donör alanları başın arka ve yanlarından oluşmaktadır. Bu alanlardaki saçlar, Dihidrotestosteron’un (DHT) kötü etkilerinden etkilenmez ve bu nedenle saç ekiminden sonra dökülmezler.n

Olası Vücut Kılı Donör Alanları

nBazı saç ekimi cerrahları, ekim amaçları için vücut kıllarıyla denemeler yapıyor. Vücut kılları da DHT’nin kötü etkilerinden uzaktır. Genellikle saçlar bacaklardan, sakallardan ve göğüsten alınır. Bunlar kafa derisinde kullanılabilir. Bacaklardaki foliküller hafif görünümleri nedeniyle frontal alanlarda genellikle kullanılırken, sakal saçları hacim oluşturmak için arka bölgelerde kullanılabilir. En iyi yanı, bunların geleneksel verici alanlarla karşılaştırıldığında çok daha fazla sayıda saç folikülü sunmasıdır.nnŞu anda bu teknik sadece bir avuç dolusu saç ekimi cerrahı tarafından kullanılmaktadır. Bununla birlikte, teşvik edici sonuçlar ile, daha fazla cerrahın gelecekte bu seçeneği kullanması muhtemeldir. Bu yeni yöntemle ilgili en iyi şey, daha fazla sayıda greft oluşturması ve aynı alanı kaplamak için gereken ameliyat sayısını azaltabilmesidir. Ayrıca geniş saç dökülmesine sahip kişilerin, greftlerin geniş arzı nedeniyle bir saç ekimi sonrasında daha fazla saç hacmine sahip olmasına yardımcı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir